Otomobiller ile ilgili birçok kişi motor yağları konusunda iyi kötü bir bilgiye sahip olsa da, şanzıman yağları ciddi şekilde kafa karışıklığına neden olabiliyor. Hatta bazı otomobil servis ve tamirhanelerde “Şanzıman yağı ömürlüktür”, “Şanzıman yağının değişmesine gerek yoktur” gibi bazı düşünceler sarf edilmektedir. İşte bu yazı ve videomuzda; “Şanzıman yağı ne zaman değiştirilmelidir?”, “Hangi şanzıman tipinde hangi yağ kullanılmalıdır?”, “Şanzıman yağı motor yağı olarak kullanılır mı? (ya da tersi)” sorularını cevaplayacağız.
Şanzıman yağı ne zaman değişmeli? videomuzu izleyemiyorsanız tıklayınız.
İlk olarak şunu belirtelim; şanzıman yağı ve motor yağı farklı özelliklere ve amaçlara sahip makine yağlarıdır. İçten yanmalı motor ve şanzımanın yapısını incelediğimiz zaman, bambaşka çalışma karakterine ve şartlarına sahip iki farklı makine ile karşılaşırız.
İçten yanmalı motorlarda, silindirler içerisinde yanmanın gerçekleşmesi için hava gereklidir. Hava sürekli olarak motor içerisine filtre edilerek alınır. Silindirler ve onunla içerisinde çalışan piston ve segmanlar motor yağı ile yağlanır. Bu sayede metalin metale sürtmesi büyük oranda engellenir. Ayrıca eksantrik ve krank milinin üzerinde çalıştığı yataklar da bu şekilde yağlanır. Benzer şekilde turbo emişli motorlarda, turbo içindeki pervaneler de (Türbin ve kompresör) aynı motor yağı ile yağlanır.
Motor yağı amacı;
metal ile metal arasındaki sürtünmeyi azaltmak ve dolayısı ile soğutmayı sağlamaktır. Yani motor sadece soğutma sistemi ile değil, motor yağı ile de soğutulur. Tüm bunların yanında bir önemli görevi de; dışa açık bir sistem olan içten yanmalı motorun mümkün mertebe temiz kalmasını sağlamaktır. Mikro partiküller yağ sayesinde sürtünen kısımlardan uzaklaştırılır.
İçten yanmalı motorlar, her ne kadar kapalı bir sistem gibi görünse de, aslında havaya muhtaçtır. Yanma için gereken ve dışarıdan emilen hava ne kadar iyi filtre edilirse edilsin, içerisinde motora emilen ve zarar verme potansiyeli olan partiküller de yer alır. Bu nedenle de motor yağı, aracın kullanıldığı şartlara ve kullanılan yağın tipine göre genellikle 5.000km ile 30.000km aralığında arasında özelliğini kaybeder. Tabi bunda çok yüksek sıcaklıklarda ve yanma işlemi ile neredeyse iç içe çalışmasının da etkisi vardır. Zaten renginin siyaha dönmesi de esas olarak yanma sonucu oluşan kurum nedeniyledir.
Şanzıman yağı amacı;
motor yağındakine benzer bir şekilde sürtünmeyi azaltmak ve soğumayı sağlamak olsa da, esas olarak dişliler arasında düzgün geçişi sağlamak ve hareket aktarımını en az kayıpla yapmaktır. Ayrıca sağladığı pürüzsüz çalışma karakteri, gürültü seviyesinin de düşmesine yardımcı olur.
Şanzımanın motordan en büyük farkı ise; çalışma için havaya ihtiyaç duymamasıdır. Kapalı bir sistemdir. Yağ eklenmesi ve seviye kontrolü haricinde içerisine hava girmez. Motor ise çalıştığı süre boyunca çok yüksek miktarda havayı emer. İşte bu nedenle de şanzıman yağı motor yağı gibi havanın içerisinde yer alan mikro partiküllere maruz kalmaz ve kirlenmez. Ayrıca motor yağı kadar yüksek sıcaklık altında da çalışmaz. Motorların ideal çalışma yağ sıcaklığı genellikle 200 – 260 derece arasındayken hatta 300 dereceye çıkabilirken, şanzımanda bu ideal çalışma yağ sıcaklığı genellikle 170 – 190 derece civarındadır. Sonuçta sadece bir hareket aktarımı vardır ve yanma olayı söz konusu değildir.
İşte daha düşük sıcaklık altında ve daha temiz bir çalışma ortamına sahip olan şanzıman yağlarının değişim periyotları çok daha uzundur. Bu nedenle de şanzıman yağı, aracın kullanıldığı şartlara ve kullanılan yağın tipine göre genellikle 60.000km ile 200.000km aralığında arasında özelliğini kaybeder ve değişim gerekir. Hatta bazı markalar değişime gerek bile duyulmaz.
Ayrıca farklı çalışma şekillerine sahip makineler olmaları nedeniyle, motor ve şanzımanda amaçlara uygun olarak farklı katkılar kullanılır. İçten yanmalı motorlarda, yanma sonucu oluşan kurum ve dışarıdan alınan zararlı partiküllerin uzaklaştırılması gerektiği için farklı katkılar yer alır. Şanzımanda ise daha çok çalışma sonucu oluşan çok küçük metal kopmaları parçalardan yağ sayesinde uzaklaştırılır. Kullanılan katkılar benzer yapıda olsa da, miktarları ve bileşenleri değişiktir. Ayrıca bu katkılar ve yağ, her 2 makinede de korozyonu önleme görevi görür.
Farklı şanzıman tiplerinde neden farklı yağ kullanılır?
Yukarıdaki paragraflarda görüleceği gibi bambaşka yapıya sahip iki makine olan motor ve şanzımanda çok farklı özelliğine sahip yağlar kullanılıyor. Her ne kadar bu yapısal fark, değişik tipteki şanzıman tiplerinde olmasa da, kullanılan yağlar çeşitlilik göstermektedir. Günümüzde en yaygın kullanılan şanzıman tipleri şu şekildedir.
- Manuel Şanzıman
- Otomatikleştirilmiş manuel şanzıman – Robotize şanzıman
- Tam otomatik tork konvertörlü şanzıman
- Çift kavrama otomatik şanzıman (Yarı otomatik)
- CVT otomatik şanzıman
Yukarıda gördüğümüz şanzıman tiplerinden Manuel, Robotize otomatik ve Çift kavrama otomatik şanzımanlar temel olarak benzer dişli mekanizmalarına sahipken, vites değiştirme mekanizmaları farklıdır. Yani temel olarak diğer iki şanzımanda manuel şanzımanların yapısı ile hemen hemen aynı dişli mekanizması kullanılır.
Diğer taraftan Tork konvertörlü otomatik şanzıman ve CVT şanzımanlarda bambaşka mekanizmalar kullanılır. Tork konvertörlü sistemlerde planet dişli sistemi, CVT’de ise dişlinin yaptığı işlemi kayış – kasnak mekanizmasına benzer bir mekanizma yapar, dişli yer almaz.
Burada bu farklara vurgu yapmamızın nedeni ise;
yapılarının ne kadar farklı olduğu göstermekti. Öyle ki, kullanılan yağların yapısal özelliklerinden (viskozite, yapışkanlık..vs) tutun, eklenen katkılara kadar farklılık gösterebilir. Bu nedenle kullanılan yağlar da şanzıman tipine göre çeşitlenmiştir. Çeşitli yağları bize tedarik eden Total’den örnekler aşağıdaki şekilde verilebilir.
- Manuel ve Robotize Otomatik : Total Transmission Gear 8 75W-80
- Tam Otomatik: Total Fluide XLD FE
- Çift Kavrama Otomatik: Total Fluidmatic DCT MV
- CVT Otomatik: ELF Elfmatic CVT
Şimdi tüm bu yağların ve örnek bir motor yağının farklarını gösteren aşağıdaki tablomuza göz atalım.

Yanlış yağ kullanılırsa ne olur?
Yukarıdaki tablodan da görüleceği gibi özellikle motor yağının yüksek sıcaklığa dayanımı parlama noktası değerinden anlaşılabilir. Düşük sıcaklıktaki akma noktası değeri ise görüleceği gibi benzerdir. Ancak esas fark, farklı yağların 40 ve 100 derecedeki viskozite değerlerinde ortaya çıkmaktadır. Motor yağı şanzıman yağlarına göre belirgin bir şekilde daha yüksek viskozite değerini elde ederken, şanzıman yağları da kendi içlerinde çok farklı değerlere sahiptir. Bu nedenle her çeşit şanzıman yağının çalışma özelliği de birbirinden farklıdır.
Diyelim ki; çalışma özellikleri diğer şanzıman yağlarından daha farklı olan ve teknik değerlerinden de anlaşılacağı gibi daha ince bir yapıya sahip olan ELFMATIC CVT Manuel, Otomatik ya da Çift Kavrama şanzımanda kullanıldı. Normal ve temposuz bir sürüşte anlaşılmama ihtimali olan bu yağ, hararetli ve tempolu bir sürüşte düşük sıcaklık dayanımı nedeniyle belli bir süre sonra özelliğini kaybedecek, ayrıca kullanıldığı sistemin ihtiyacından daha ince bir yağ olduğu için kolayca akıp gidecek ve yeterli yağlama yapamayacaktır, böylece dişlilerin hasar görmesine neden olabilecektir. Ya da tam tersi daha kalın bir yağ daha kompakt yapıdaki bir şanzıman (ince yağ gerektiren) tipinde kullanılırsa pompa çekişinde sıkıntı ve yetersiz yağlama sonucu mekanik problemler ile karşılaşılabilir. Ayrıca içerdiği farklı katkılar da temizlik ve benzeri işlevleri yerine getiremeyebilecektir. Bu nedenle şanzımanın kısa süre içerisinde hasar görmesi muhtemeldir. Benzer durum diğer şanzıman yağları için de aynen geçerlidir. Ancak problem çıkarma süresinde değişiklik olabilir.
Benzer şekilde; herhangi bir motorda sıcaklık dayanımı çok daha düşük düzeyde olan şanzıman yağı kullanılırsa, kısa bir süre bile olsa motorda büyük hasarlar meydana gelmesi olasıdır. Özellikle motorsa şanzıman yağı kullanılmasından özellikle kaçınılması gerekir.
Tersi bir durumda, yani motor yağının şanzımanda kullanılması büyük bir hasara yol açmayabilir ancak farklı sıcaklıklarda daha kalın yapısı nedeniyle ağır bir çalışmaya neden olup, şanzıman dişlisi ve sistemini zorlayacaktır. Yüksek yakıt tüketimi ve uzun vadeli hasarların da yolu açılmış olur.
Şanzıman yağı ne zaman değiştirilmelidir?
Şüphesiz farklı şanzıman tipleri için en merak edilen sorulardan bir tanesi de budur. Markaların kitapçıklarında ve farklı kaynaklarda bu konuda birbirleri ile zıt ifadeler vardır. Örnek vermek gerekirse;
VW Ticari yetkili servisine sahip olduğumuz VW Amarok Otomatik araç için, bu araçta yer alan ZF 8HP tork konvertörlü otomatik şanzıman için değişim periyodu sorduğumuzda; “Ömürlük, değiştirmiyoruz” şeklinde cevap aldık. Ancak konuyu araştırıp, şanzımanın üreticisi ZF’nin kendi sitesinden bu şanzıman ile ilgili bakım kartını indirdiğimizde kullanım şartlarına göre 80.000km – 120.000km arasında veya 8 yılda bir değişim önerdiğini gördük.
Bu durum gerçekten de büyük bir soru işareti. Benzer şekilde DSG çift kavrama otomatik şanzıman için de aynısı söylendi ve araştırdığımız zaman bazı resmi belgelerde değişmeli, bazılarında değişmemeli şeklinde ifadeler gördük. Kısacası konu gerçekten de çok karışık ve üreticinin kullandığı yağ tipi ve şanzımanın tipine göre çok değişken bir konu.
Ancak yaptığımız araştırmalar sonucu, neredeyse tüm şanzıman tipleri için genellikle 60.000km altında ve 4 yıl öncesinde bir değişim periyodu görünmüyor. Çok da pahalı bir işlem olmadığı düşünülürse, yağ en erken bu aralıkta değiştirilmesi, şanzımanın daha uzun ömürlü olmasını sağlayacaktır diye düşünüyoruz.